30 Aralık 2015 Çarşamba

Acılarını resmeden Meksika'lı Ressam:Frida KAHLO



Herkese merhaba!
Resim yapmayı çok seviyorum.Yağlıboya tablolarla başlayan resim serüvenim,kendime en uygun olduğunu keşfettiğim toz pastel çalışmalarımla devam etti.Resme olan merakım biraz da bana ilham kaynağı olan,bugünkü yazımın konusu Frida ile başladı diyebilirim.
Tam adı: Magdalena Carmen Frida Kahlo Calderon.Onu bu kadar sevdiren sanırım yaşadıklarını resimlerine yansıtma biçimi.Sanatı sürrealist olarak tanımlansa da Frida bunu reddediyor.Tam aksine ona göre resimleri acıyı tüm gerçekliğiyle yansıtıyor.
Gelelim Frida'nın acılarla dolu yaşamına.Henüz 6 yaşındayken geçirdiği çocuk felci sebebiyle bir bacağı sakat kalıyor ve kendisine ''Tahta Bacaklı Frida'' lakabı takılıyor.Bu bacağı ölümünden hemen önce 47 yaşında kangren sebebiyle kesiliyor.
Hayatının dönüm noktası ise şüphesiz 18 yaşında okuldan eve dönerken geçirdiği trafik kazası.İki yıl boyunca yürüyemedi ve hayatı boyunca toplamda 32 kez ameliyat oldu.
Kazadan bir ay sonra hastahaneden çıktığında ailesinin teşviki ile resim yapmaya başladı.Yatağının tavanında bulunan aynaya bakarak otoportreler yaptı.
İlk otoportresi,1926 yılında yaptığı:''Kadife Elbiseli Otoportre''dir.





İlişkileri de hayatı gibi inişli çıkışlı ve acı doluydu.Ressam Diego Rivera ile tanıştı ve kısa bir süre içerisinde evlendiler. Frida kocasına tutkulu bir aşkla bağlıydı.Öyle ki kocasının türlü çapkınlıklarını defalarca affetti.Evlilikleri fil ile güvercinin evliliğine benzetildi.Fakat kimse Diego'yu Frida'nın gözünden göremezdi.


Kocasına olan aşkını resmetmeyi ihmal etmedi.







Ve Frida'nın en en en sevdiğim tablosu:



Kocasını üçüncü gözü olarak resmetmiş.Sizce de bu harika değil mi?
Frida'nın Diego'ya birkaç mektubu:

''Diego:
 Hiçbir şey ellerinle kıyaslanamaz, hiçbir şey gözlerinin altın-yeşili gibi değil. Vücudum günlerdir seninle dolu. Sen gecenin aynasısın. Şiddetli bir şimşek çakışı. Toprağın nemi. Koltuk altlarının oyuğu benim sığınağım. Parmaklarım kanına değiyor. Tüm sevincim çiçek-çeşmenden fışkıran hayatı hissetmek ve sana ait tüm sinir yollarımı bununla doldurmak.''


''Diego’m için.

Dünyalara sessizce hayat verenim, en önemlisi yanılsama olmaması. Gün doğumları, dost kırmızılar, büyük maviler, yaprak dolu eller, gürültücü kuşlar, saçta parmaklar, güvercin yuvaları, insanın mücadelesine dair ender bir kavrayış, saçma şarkının basitliği, kalbimdeki rüzgarın budalalığı = uyak yapma kızım = antik Meksika’nın tatlı çikolatası, ağızdan gelen kanda kopan fırtına –  kasılma, alamet, kahkaha ve incinin saf dişten iğneleri, Temmuzun yedisinde bir hediye, istiyorum, alıyorum, şarkı söylüyorum, söyledim, bundan böyle bizim büyümüzün şarkısını söyleyeceğim – aşkımızı.''

Frida,ilk bebeğini,geçirdiği kaza esnasında rahmi çok fazla zarar gördüğü için sağlık sorunları nedeniyle aldırmak durumunda kaldı.İki bebeğini de düşürdü.Duyduğu dayanılmaz acıları tabi ki resmetti.


Sürekli evcil hayvan besliyordu.Tablolarına bunu da yansıttı.





İç dünyasını ortaya seren harika bir eseri daha:


55'i otoportre olan toplamda 143 resme sahip.
Hayatını anlatan Rauda Jamis'e ait bir roman,Salma Hayek'in rol aldığı bir film ve 2005 yılında yayınlanan ''The Life and Times Of Frida Kahlo' adında bir belgesel bulunmakta.
Okumaya ve izlemeye değer.




Filmini veya belgeselini izleyen,kitabını okuyan,araştıran varsa yorumlarınızı bekliyorum.
Sevgilerimle...
Elçin AKKAŞ

7 yorum:

  1. Fridacığımı görünce koştum geldim çok severim kendisini :) Aşk ve Acı kitabını da tavsiye ederim hakkında birçok şey öğreniyorsunuz ayrıca kendi ağzından birsürü olaya da tanıklık ediyorsunuz :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :))evet bahsettiğim kitap aşk ve acı.Filmi de çok etkileyici değil mi?Salma Hayek çok iyi iş çıkarmış.

      Sil
    2. Filmini izlemedim ne yalan söyliym :)

      Sil
    3. Öyleyse şiddetle tavsiye diyorum:))

      Sil
  2. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  3. Çok sevdigim bir sanatçidir. Filmi de izledim. Ilginç bir kadin.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kitabını da tavsiye ederim.Sevgilerimle...

      Sil