15 Aralık 2015 Salı

KEDİLİ KADIN,SAYGI DUYULMASI GEREKEN KADINDIR!(SABANUR KIRAÇ 11.05.2013 TARİHLİ YAZISINDAN)

Herkese merhaba!
Bugün yıllar önce okuyup bir yere not ettiğim Hürriyet yazarı Sabanur Kılıç'ın  aşağıdaki yazısını paylaşmak istedim.Yazı tam anlamıyla kelimesi kelimesine beni ifade ediyor.Ne de olsa bende kedili bir kadınım.
Kedi ve genel anlamda hayvan sevgim ailemden geliyor.Kendimi bildim bileli evimizde mutlaka bir evcil hayvan olmuştur.Metropolde yaşıyor olup apartman dairesinde otursak bile sevgili kardeşim ile birlikte renkli civcivleri koynumuzda uyuttuğumuz günlerimiz olmuştur.Balıktan kuşa kediden köpeğe her tür evcil hayvanla haşır neşir olmuşluğumuz vardır.
Ben çok şanslı bir kadınım ki sevgili eşim de hayvanlar ile çok kuvvetli bağ kurabilen nadir insanlardandır.Evimizi kedimiz Patik Hanım ile paylaşıyoruz.Kendisi bir kediden ziyade adeta bebeğimiz gibidir.Zira birlikte uyur,ev içerisinde dip dibe yaşarız.
Aşağıda gördüğünüz resim bana aittir. Çoğunlukla kediler ve kadınları resmediyorum. Ve bu resim en sevdiğim resimlerimden biridir.Başlıkla ve yazıyla pek uyumlu olduğunu düşünüp paylaşmak istedim:)

Bu yazıda biz kedili kadınları tam anlamıyla ifade ettiği için sevgili Sabanur Kıraç'a canı gönülden sevgilerimi gönderiyorum.


İşte bahsettiğim yazı:


''Önceleri anlamlandıramadım içlerindeki inanılmaz kedi sevgisini. Ama tanıdıkça saygı duymaya başladım onlara. Onlar sayesinde kedi sever olmak ile hayvan sever olmak arasındaki farkı gördüm...

Çünkü kedili kadınlar bir başka seviyor kedilerini. Öyle içten, öyle dolu dolu seviyor ki, kıskanıyorsun. Bazen sevgilisinden, bazen en yakın arkadaşından çok seviyor kedisini. 
Üstelik bir kadın bir kez kedi sevgisini tattı mı yolundan da dönemiyor. Sadece kedi sevgisi öyle vazgeçilmez bir sevgi olduğu için değil, Imperial College London’da yapılan bir araştırmaya göre kediler buna neden olan bir parazit yaydığı için de. Zararsız olan bu parazit, insanların kedileri daha fazla sevmesine ve bağlanmasına neden oluyor. Çünkü bu parazit sayesinde kedi sahibi kedi çişi kokusuna bile bağışıklı kazanabiliyor.Ve eğer karşısındaki kişi kedi sevmiyorsa irkiliyor sanki. “Bir insan nasıl olur da kedi sevmez”onu anlayamıyor. Hatta git gide kedi sevmeyen insanlara mesafe koyuyor bazısı. O kadar ki aşkından ölse de kedi sevmeyen adamı hayatına sokmuyor bile.



Ya da eve kediden korkan veya çekinen bir misafir geldiğinde, kedisini bir odaya kilitlemekten nefret ediyor. Hatta bazen o misafiri bir daha evine çağırmıyor. Nedenini sorduğunda da “Ben senin evine geldiğimde çocuğunu odaya kilitlemeni istiyor muyum” diyor. Çünkü evet kedisini çocuğu gibi seviyor. Kendi doğurmuş, kendinden bir parçaymış gibi... Kısacası kedili kadın sevmeyi biliyor. Hem de dibine kadar sevmeyi… 


Bazen de kedisinin arkadaşlığını başkalarına tercih ediyor kedili kadın. Ama hiçbir zaman yalnız kalmıyor. Evde kedisi varsa kendini hiçbir zaman yalnız da hissetmiyor. Çünkü kedisi onu asla yalnız bırakmıyor. Kadın da o yüzden ev arkadaşı gibi davranıyor kedisine…

Kedili kadın, güçlü kadın. Kedili kadın vicdanlı, sevgi ve ilgi dolu kadın. Kedisi için yapabileceklerinin sınırı yok. Kedisi ameliyat olabilsin diye bütün mal varlığını da feda edebilir o yalnız kalmasın diye tatilden de erken dönebilir…

Huzurlu bir kadın
, kedili kadın. Çünkü negatif enerjisini, iş stresini veya mutsuzluğunu kedisiyle nötrleyebilen bir kadın o...

Kısacası kedili kadın başka bir tür kardeşim. Saygı duyulması gereken bir tür hem de. Çünkü Mina Urgan’ın dediği gibi kedi sevebilmek için belirli bir kültür düzeyi ve duyarlılık gerekiyor. Kedi seven kadınlar genellikle kültürlü, ince, sanat meraklısı insanlar oluyor.
O yüzden bir daha kedili bir kadın gördüğünüzde abuk sabuk bir yorum yapmadan önce bunları bir düşünün ve siz de kedili kadınlara saygı duymayı öğrenin…''
Sevgilerimle...
Elçin AKKAŞ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder